MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : MahkumiyetGerekçeli karar başlığına 27.12.2011 olarak yanlış yazılan suç tarihinin sanığın haciz işlemi yapıldığı sırada yalan beyanda bulunduğu 21.01.2012 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 5237 sayılı TCK.nun 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun oluşumu için madde gerekçesinde de açıklandığı üzere, kişinin açıklamaları üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekli olup, beyanı alan memurun bu beyanın doğruluğunu araştırıp, bu beyanın doğruluğuna tam olarak kanaat getirdikten sonra bu belgeyi düzenlemek durumunda ise, diğer bir deyişle belge sadece beyan esas alınarak değil yapacağı/yapması gerektiği inceleme ve araştırmalar sonucunda meydana getirilmekte ise bu suç oluşmayacaktır.Buna göre; inceleme konusu dosyada sanığın, icra takibi sırasında 27.12.2011 tarihli dilekçe ile, icra dosyası borçlusu ...'nın MERNİS adresinde kendisinin ikamet ettiğini ... İcra Müdürlüğü'ne bildirdiği, bu bildirime rağmen haciz kararı alındığı ve icra müdürlüğü memurlarınca 21.01.2012 günü haciz yapılmak amacıyla borçlunun ikametgahının bulunduğu adrese gelindiği, çilingir marifetiyle kapının açılacağı sırada içeriden bir çocuk sesinin geldiği ve "babam birazdan gelecek" diyerek seslendiği, sanığın adrese geldiği ve yeni taşındığını belirttiği ve içeride bulunan çocuğun da kendisini sanığın oğlu olarak Mehmet Kaya ismiyle tanıttığı ancak icra memurlarınca adreste ... adına düzenlenmiş faturaların ve haciz tarihinden bir gün öncesine ait Mehmet Hilmi Araslı adına karne ve başarı belgesinin bulunduğu ve bunların fotokopilerinin alındığı 21.01.2012 tarihli haciz tutanağının bu bilgiler de içerecek şekilde tutulduğu ve sanığın beyanlarına itibar edilmeyerek haciz işleminin gerçekleştirildiği somut olayda, sanığın icra müdürü görevlilerine kimlik veya kimlik bilgileri konusunda yalan beyanda bulunmadığı, takibe konu dosyanın borçulusunun adresi hususunda icra müdürlüğü yetkililerinin denetleme görev ve yetkisi bulunduğundan ve somut olayda görevlerini yerine getirerek sanığın beyanlarına itibar etmediklerinden yüklenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçununun yasal unsurlarının oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.