MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1-Sanık ...’ın gerçeğe aykırı ifade tutanağı düzenleyerek “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın yakalanan göçmenlerle ilgili adli tahkikat işlemleri yaptığı, bu aşamada ifade tutanaklarından bir tanesi bulunamayınca ... adına sahte ifade tutanağı tanzim ettiği ancak yakalanan yabancı uyruklu şahıslar arasında .... adında bir şahsın bulunmadığının tespit edildiği, yine tutanaklardaki 37 rakamını 36 olarak değiştirdiği, sanığın savunmaları ve alınan tanık ifadeleri karşısında sanığın eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı Kanun'un 257. maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma ve buna azmettirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan hüküm kurulması, yasaya aykırı;2- Kabule göre de;T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerekmiş olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 08.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.