Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5772 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12700 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetYapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1- Sanık hakkında suç tarihinde yapılan aramada aynı anda ele geçirilen farklı gerçek kişiler adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanları, pasaport ve sürücü belgesinde sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada, 11.12.2007 gün 2006/824 Esas 2007/817 Karar sayılı kararla ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ve pasaport ile '...' adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı yönünden ayrı ayrı mahkumiyet kararları verildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.02.2013 gün ve 2011/9325 Esas 2013/2875 Karar sayılı kararı ile ' ...' adına düzenlenmiş belgelere yönelik mahkumiyet kararının onanmasına, '...' adına düzenlenmiş belgeye yönelik mahkumiyet kararının bozulmasına karar verildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında nüfus cüzdanlarını para karşılığında aynı anda yaptırdığını belirttiği anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun "kamu güveni" olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle, açıklanan ilkeler doğrultusunda 29.03.2011 tarihli iddianameye konu '...' adına nüfus cüzdanı ile '...' adına nüfus cüzdanı ve pasaport yönünden sanığın tüm eylemlerinin 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi kapsamında zincirleme biçiminde işlenmiş tek bir sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak sahte belge sayısının, TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı bir mahkumiyet hükmü kurulması, 2- Adli emanette kayıtlı suça konu nüfus cüzdanı hakkında bir karar verilmemesi,Yasaya aykırı,3-Kabul ve uygulamaya göre de; T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.