Tebliğname No : 11 - 2012/271955MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/07/2012NUMARASI : 2010/296 (E) ve 2012/1538 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkI- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan hükmolunan beraat kararının incelenmesinde,5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; yüklenen suçun tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz incelemesine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, II) Resmi belgede sahtecilik suçundan hükmolunan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itrazlarına gelince;1) Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; sanığın borcuna karşılık düzenlediği senetlere eşi ve annesini kefil olarak yazıp onların adına sahte imza attığı iddiası ile açılan davada sanığın aşamalarda eşinin ve annesinin rızası ve bilgisi dahilinde davaya konu senetleri imzaladığını savunması, tanık olarak beyanları alınan ..... ve .......'ın senedi kendi adlarına imzalamasına önceden muvafakatları olduğunu belirtmeleri karşısında, sanığın üzerine atılı suçun kast unsuru yönünden oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı;2) Kabul ve uygulamaya göre; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup Yargıtıy İBK'nun 14.12.1992 tarih 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekip; suça konu senetlerin dosyada bulunan fotokopisinde keşide yeri olmadığı görüldüğünden; suça konu senet asılları duruşmaya getirtilerek, keşide yerinin açık ve anlaşılır olup olmadığı belirlenerek; sonucuna göre keşide yerinin bulunmadığının tespiti durumunda eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmuş olması,3) Kabule göre de; T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmaya gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.