Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 549 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5738 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 11 - 2012/216652MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/06/2012NUMARASI : 2009/125 (E) ve 2012/193 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkI-Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen karara yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; 1-)Suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,2-)T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş, ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, "TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” denilmek ve hüküm fıkrasına “adli emanetin 2005/3796 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık" suçundan verilen karara yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.