Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3951 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1413 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 11 - 2011/227011MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/04/2011NUMARASI : 2011/350 (E) ve 2011/337 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilikMahkemece hüküm fıkrasında sanık hakkında CMK'nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçesi olarak "Sanığın kişiliği ve suçun işlenmesindeki özellikler gözönüne alınarak" şeklindeki; hükmün gerekçe bölümünde de "sanık B.. İ..'in tüm sanıklara sürücü belgelerini temin eden şahıs olması, suçun işlenmesindeki özellikler ve kişiliği dikkate alınarak şeklindeki gerekçelerle CMK'nun 231. maddesi uyarınca hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına," karar verilmiş; TCK'nun 51. maddesinin uygulanmamasına ise "Sanığın geçmiş hali, kişilik özellikleri ve gelecekte bir daha suç işlemeyeceğine dair mahkememize kanaat gelmediğinden TCK'nun 51. maddesi uyarınca hakkında verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına," şeklindeki gerekçeler ile karar verilmiş olması ve bu gerekçeler arasında çelişki bulunmaması karşısında, tebliğnamedeki 2 numaralı bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.1-Sanık hakkında sahte sürücü belgesi yapmak suçundan açılan kamu davasında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve tüm dosya kapsamından sanığın eylemleri arasında geçen kısa zaman aralıkları da gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde her bir sürücü belgesi yönünden ayrı suç oluştuğunun ancak TCK'nun 61. maddesi gereği temel cezadan ayrılarak hüküm kurulması gerektiğinin kabulü ile sanığın sahte sürücü belgesi sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasına hükmedilmesi, 2-Hükmün gerekçesinde sanığın 7 kez cezalandırılmasına karar verildiği belirtildiği halde, hüküm fıkrasında 6 kez cezalandırılmasına hükmedilerek çelişkiye neden olunması,3-Suça konu sahte belgelerin akıbetleri hakkında bir karar verilmemesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.