Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3781 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2782 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 11 - 2012/28365MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/10/2011NUMARASI : 2011/262 (E) ve 2011/501 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmaI- Sanığın, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak: 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragraf hükümden çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; 1- Olay tarihinde yapılan istihbari çalışmalar neticesinde uyuşturucu madde bulundurduğu bilgisi alınan sanığın kolluk görevlilerince yakalandığında 17.07.2009 tarihinde ölen A.. K.. adına düzenlenmiş suça konu sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği ve üzerinde bir miktar uyuşturucu madde ele geçirildiği, sonrasında sanığın tahkikat için ekip otosuna bindirilip emniyet müdürlüğüne götürüldüğü sırada henüz olayla ilgili bir belge yada tutanak düzenlenmeden kendiliğinden gerçek kimliğini açıkladığı ve suça konu belgenin sahte olduğu itirafında bulunduğu olayda, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2014 gün, 2013/11-728 Esas ve 204/428 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere yüklenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşması için kimlik veya kimlik bilgileri kullanılan kişinin suç tarihi itibariyle yaşayan gerçek bir kişi olması gerektiği cihetle, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermek suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.