I- Katılan vekilinin, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II- Sanık müdafiinin, dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;Ancak:1- Katılanın işyerinde çalışan sanığın, iş gereği yaptığı harcamalara ilişkin olarak kaldığı otel tarafından kendisine verilen 04.12.2009 tarihli 47 TL bedelli faturadaki miktar kısmını 263 TL olarak değiştirip seyehat masraf çizelgesi ekinde katılana ibraz ederek tahsil ettiği olayda, sanığın, sunmuş olduğu fatura karşılığında kendisine ödeme yapılmadığını savunması, katılanın ise, anılan fatura nedeni ile ödeme yapıldığını bildirmesine rağmen, buna ilişkin yazılı bir belge ibraz etmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, katılandan suça konu fatura bedelinin sanığa ödediğine ilişkin defter ve belgelerinde bir kayıt bulunup bulunmadığı araştırılıp ödeme yapılmadığının tespiti halinde eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmayacağı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabule göre de;a- 5237 sayılı TCK'nun 157/1 maddesi gereğince hükmedilen 100 gün adli para cezasının, aynı yasanın 52/2 maddesi uyarınca günlüğü 20 TL'den hesap edilirken 2.000 TL yerine 1.000 TL adi para cezasına karar verilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,b- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.