Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 371 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9419 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetI-)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;1-)Sanık hakkında, ...... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile .... San. ve Tic. Ltd. Şti. için müşteki ...’nun kimlik bilgilerini kullanarak müşteki adına hisse devri sözleşmeleri düzenlenmesini sağlamak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, müştekiyi tanımadığını, 08.05.2009-08.03.2010 tarihleri arasında cezaevinde olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini savunması, temyiz dışı sanık ...’ın, .... isimli şahsın iş yeri açacağını, kendisini sigortalı yapacağını söylediğini, önerdiği para ve imkanlar cazip geldiği için teklifini kabul ederek ...... şirketinin hisselerini devraldığını, sanık ...’ı tanımadığını, ilk defa duruşmada gördüğünü, ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopisindeki fotoğrafın ..........’e ait olduğunu, tanık ...’ın ise eşi olan ....’ın maddi durumu iyi olmayan kişileri bularak hisse devri yapmak suretiyle usulsüz işler yaptığını, sanık ...’ı tanımadığını, ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopisindeki fotoğrafın ...’e ait olduğunu, ..’ı, .....’in yanında gördüğünü beyan etmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle suça konu hisse devri sözleşmelerinin noterde düzenlenip düzenlenmediğinin sorularak, noterde düzenlendiğinin anlaşılması halinde suç tarihlerine göre cezaevinde olduğu anlaşılan sanığın suça ne şekilde iştirak ettiğinin karar yerinde tartışılması, .... ve ....’in tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmeleri, imza örnekleri alınarak hisse devri sözleşmelerindeki imzaların onların eli ürünü olup olmadığının tespit edilmesi, ..... San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hisse devrinden önceki ortakları ...... ve ... ile .....San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hisse devrinden önceki ortaklarından devir işlemlerini yapan kişinin sanık ... olup olmadığının yüzleştirme işlemi yapılmak suretiyle sorulmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,2-)Kabul ve uygulamaya göre de;a-)Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şeklide uygulanacağı, süresi ve bu konuda karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile de tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde şartla salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının hükme bağlandığı, bu sebeplerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında tayin ve tespitinin yapılması gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,Yasaya aykırı,b-)T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,II-)Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;1-)Suça konu abonelik sözleşmelerinin 25.05.2009 ve 08.07.2009 tarihlerinde düzenlendiği, sanığın 09.05.2009-08.03.2010 tarihli arasında başka bir suçtan cezaevinde tutuklu olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın suça konu sahte sözleşmelerin düzenlenmesine ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,2-)Kabul ve uygulamaya göre de; Hüküm tarihinden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,III-)Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;UYAP kanalı ile MERNİS üzerinden alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden sanığın, hükümden sonra 03.09.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.