Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3585 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7148 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahetcilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetI-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk da gözetilmek suretiyle, hüküm fıkrasından TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar çıkartılarak yerine "TCK'nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün kısmen isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar kandırıcı nitelikteki davranışlar nedeniyle meydana gelmediğinden dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle, sanık tarafından katılana verilen senetteki borçlu imzalarının sahte olduğunun iddia edildiği olayda; sanığın, suça konu senedi katılandan alış veriş işlemi sırasında mı yahut önceden doğan bir borcun bakiyesi için mi verdiği hususu açıklığa kavuşturularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yerine eksik inceleme ile hüküm tesisi,Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.