MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetBelgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu çek asıllarının duruşmaya getirtilip incelenerek bulunması gereken zorunlu unsurları ihtiva edip etmediğinin tespit edilip, çek aslının denetime imkan verecek şekilde dosya arasına konulması ve iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu kararda tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması Kabule göre de ; 1-5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, ancak belge sayısının TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği cihetle; suça konu çeklerin farklı zamanda düzenlendiği ya da teslim edildiğine dair somut delil bulunmadığının anlaşılması karşısında; zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeksizin TCK'nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini yasaya aykırı; 2- T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk, Bozmayı gerektirmiş; sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.