Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 305 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6298 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 11 - 2012/309356 MAHKEMESİ : Yalova 1.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/10/2012NUMARASI : 2011/399 (E) ve 2012/723 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkYapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;Ancak;1) 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi uyarınca; "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, somut olayda sanığın borcuna karşılık olarak sahte olarak düzenlediği suça konu senetleri farklı zamanda düzenlendiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve katılan ile tanıkların beyanlarında da 16 adet senedi aynı anda aldıklarını belirttiklerinden, zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeyerek fazla ceza tayini,2) Dolandırıcılık suçunda hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçe ile adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının alt sınırın üzerinde belirlenerek çelişkiye neden olunması,3) 5271 sayılı CMK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmekte olup; incelenen dosyada sanığın sabıkasız oluşu mahkemeye yansıyan olumlu kişiliği nedeniyle ertelendiği gözetilerek, CMK'nun 231/5. maddesinin de yukarıda yazılı ölçütlere göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yönünde bir karar verilmemiş olması,4) Sanığın, mahkumiyetine hükmedilmiş olmasına rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması, yasaya aykırı,5) T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. Maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.