Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2819 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6306 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, zimmet, güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanmaHÜKÜM : Katılan sanık ... ve sanık ... için: MahkumiyetSanık ... için: BeraatI-Katılan sanık ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Katılan sanığın, 12.04.2012 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, yasal süresinden sonra ....tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II-Sanık ...'ın, hakkında verilen zimmet suçuna ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;CMK'nun 231/5 maddesi gereğince verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararının aynı maddenin 12.fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğundan, sanığın vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE başvurusunun itiraz olarak kabulü ile gereğinin mahallinde takdir ve ifasına,III-Sanık ...'ın, hakkında verilen kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçuna ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;1-Sanık hakkında, katılan sanık ...'ın, cezaevine girdiği tarihte üzerinde bulunan paraları banka hesabına yatırması gerekirken zimmetinde bulundurması ve olayın ortaya çıkmasını engellemek için .... tarihinde, katılan sanığın cezaevine girdiği tarih olan .... tarihli paraların teslimine ilişkin tutanak tuttuğu, ayrıca katılan sanığa havale yoluyla gelen 5000 TL'yi katılan sanığın bizzat kendisine vererek, kardeşi ....'a teslim etmiş gibi..... tarihli suça konu makbuzu düzenlediği iddiasıyla açılan davada; sanığın, mahkum olan katılan sanıkla anlaşarak, baştan itibaren aynı suç işleme kararı kapsamında hareket ettiği anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun .... gün, .... Esas, ..... Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun "kamu güveni" olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle, açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın tüm eylemlerinin 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi kapsamında zincirleme biçiminde işlenmiş tek bir sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak sahte belge sayısının, TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde iki ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmolunması, 2-Sanık hakkında, suçun 5237 sayılı TCK'nun 53/1-a maddesinde belirtilen kamu görevinin üstlenilmesi yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı,3-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.