Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 281 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9106 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanmakHÜKÜM : Mahkumiyet1) Sanık hakkında .... İlçesi ...... mevkiinde bir el çantası içinde, ... adına kayıtlı sürücü belgesi, banka kredi kartı ve 10 TL para bulduğu, ... adına düzenlenen sürücü belgesinin fotoğrafını değiştirerek kendi fotoğrafını yapıştırdığı bu ehliyeti kullanarak, aracını satılığa çıkaran tanık ...... ile irtibat kurduğu, .....'un müşteki ...'in iş yerine gittiğinde birlikteymiş gibi davrandığı, ve Alan ile birlikte işyerinden ayrıldıktan birkaç saat sonra aynı işyerine, bu sefer tek başına gelerek ve kendisini ... olarak tanıtarak, işyeri çalışanı tanık ...'a ... ile birlikte bilgisayar parçası almak için İzmir iline gideceklerini ve araca ihtiyacı olduklarını söylediği, tanığın da bunun üzerine müşteki ...'in onayını alarak, ...... plakalı aracı sanığa verdiği, sanığın daha sonra müşteki ...'ın çalıştığı petrol istasyonuna giderek ödemeyi ... adına tanzim edilmiş ..... kredi kartı ile yapacağını söyleyerek, araç için 50 TL değerinde yakıt aldığı, kredi kartının şifresini bilemediği için ödeme yapmadan kredi kartını işyerinde bırakarak yakıt istasyonundan kaçtığı ve sanığın daha sonra ...... plakalı aracı anhtarı üzerinde olacak şekilde kaçtığı bu nedenle güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf suçlarını işlediği iddia edilmişse de, mahkemece 03.06.2011 tarihli kararında, sanığın resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından dolayı verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakıldığı, ayrıca hırsızlık ve kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulduğu, hükümlerin kesinleştiği, ancak bu sefer denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 09.04.2013 tarihli verilen hükümde resmi belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından dolayı verilen hükümlerin açıklandığı görülmüşse de, her iki hükmün gerekçeleri incelendiğinde, sanığın hangi eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu anlaşılamadığından; Anayasa'nın 141, 5271 sayılı CMK’nun 34, 230, 232 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirebilmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eylemlerinin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması, sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili kurulan mahkumiyet hükmünün dayanaklarının gerekçeleriyle kararda açıklanıp gösterilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması;2) Dosyanın incelenmesinde, müşteki ...'in soruşturma aşamasındaki beyanında, .... İstasyonundan kendisini arayan görevlinin, bir kişinin yakıt alıp ... adına düzenlenmiş sürücü belgesini bırakarak gittiğini ve sürücü belgesi fotokopisini fax ile kendisine gönderdiğini bildirmesine rağmen, sürücü belgesinin dosya arasına alınması için her hangi bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından, öncelikle suça konu sürücü belgesinin aslına ulaşılmaya çalışılması, aslı ele geçmeyen sürücü belgesinin fotokopisi üzerinde, belgenin objektif olarak aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle unsurları itibariyle resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağı, ancak aslının dosya arasına alınması durumunda, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu sahte belge aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı;3) Kabule göre de; T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş olup; Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı, 6723 sayılı Yasayla değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.