MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatŞikayetçinin yargılama sırasındaki 23.06.2010 tarihli katılma talebinin karara bağlanmadığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan doğrudan zarar gören şikayetçinin davaya katılan, Av. ...'nın katılan vekili olarak kabulüne oybirliğiyle karar verilip, dosya incelenerek gereği görüşüldü: Bozmaya uyulduğu halde, suça konu belge aslının getirilerek duruşmada incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması, denetime olanak sağlanması bakımından dosya içine konulması gerektiği ve iğfal kabiliyetinin bulunduğunun tespiti halinde, dosya içerisinde örneği bulunan suça konu bonoda düzenleme yerinin açıkça belirtilmemesi, senedi düzenleyenin ismi yanında da ........ No:.....” biçiminde bir adres gösterilmiş olması ve bu adresin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmemesi nedeniyle suça konu bononun unsurları tam olmadığından özel belge niteliğinde bulunduğu ve sanığın özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, bozma ilamına yanlış anlam verilerek suçun unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle, bozma gereği yerine getirilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.