MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetSanığın, müşteki ...'ın kimlik bilgilerini kullanarak 3 adet sahte bono düzenleyip kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkemece her ne kadar sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek suça konu bonoları satmış olduğu mal karşılığında müşteki ...'ın verdiğini, bu senetler ile birlikte aynı zamanda 5.500 TL değerinde çek de verdiğini, müşteki ile ticari ilişkisinin olduğuna dair faturalarının ve tanıklarının olduğunu ifade etmesi, müşteki ...'ın ise beyanında, sanık ile ticari ilişkisinin olduğunu, ancak ödemelerini nakit olarak gerçekleştirdiğini, ticari hayatında senet kullanmadığını, suça konu senetleri kendisinin vermediğini, imza ve kaşenin sahte olduğunu ifade etmesi, suça konu senetlerde yer alan imza ve yazıların aynı elin mahsulü olduğunun kriminal inceleme sonucu tespit edilmesi ve suça 3 adet senedin birer ay ödeme günü belirlenmek suretiyle aynı gün tanzim edildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle sanığın ve müştekinin işyerine ait defter, belge ve kayıtları bilirkişi incelemesine tabi tutularak tanzim tarihi itibariyle mal alım satımına yönelik hareketlerin olup olmadığının araştırılması, suça konu senetlerin müşteki tarafından bizzat doldurularak mı yoksa başkası aracılığı ile gönderilmek suretiyle ne şekilde verildiği hususu sanığa sorularak açıklığa kavuşturulması ve senetler üzerinde yer alan imza ve yazıların sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.