Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2339 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4216 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar kandırıcı nitelikteki davranışlar nedeniyle meydana gelmediğinden dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı, somut olayda ise; katılanın sanığın kredi borcunu ödemesinden sonra sanığın kooperatif hissesinin satımı dolayısıyla katılana borçlandığı, borç ödenmeyince sanığın borç karşılığı olarak bono vermeyi teklif ettiği, katılanın da bu durumu kabul etmesi üzerine sanığın suça konu bonoyu cirolayıp katılana verdiği eyleminde, borç önceden doğmuş bulunduğundan bono vermesi hile unsuru olarak kabul edilemeyeceği ve verilen suça konu bono ile zarar arasında nedensellik bağı bulunmadığından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı gözetilerek yüklenen dolandırıcılık suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu bono aslı celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde aslının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu da kararda tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Kabule göre de; suça konu bononun akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,Yasaya aykırı,4-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması ve T.C. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk, Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.