Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 229 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5481 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 11 - 2013/320872 MAHKEMESİ : Gaziantep 12. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/12/2011NUMARASI : 2010/165 (E) ve 2011/728 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik1-Sanığın aşamalarda ısrarla, müşteki ile birlikte ticaret yapmaya karar verdiklerini, bu kapsamda ....... Tekstil isimli firmayı birlikte kurduklarını ve müştekinin de bu şirketin yetkilisi olduğunu, suça konu çeki keşideci görünen .......'ın önceden verdiği rızaya dayalı olarak imzalayıp yaptıkları alışveriş karşılığında müşteki ........ ile birlikte tanık olarak beyanı alınan ..........'e verdiklerini, bu şekilde düzenlenip piyasaya sunulan başka çeklerin de bulunduğunu, bunlardan birini ödeyerek müştekinin arkadaşı olan ..........'e vererek müştekiye gönderdiğini, çeklerden birinin de ........ isimli işyerine verildiğini, çeklerin yanların da ........ve ......... bulunduğu halde müşteki tarafından imzalanarak verildiğini savunması, tanık ........''in de sanık ile şikayetçinin önceden ortak olduklarını, çeki doldurulmuş şekilde kendisine birlikte verip makine aldıklarını, şikayetçinin çek verilirken hiçbir itirazının olmadığını, sonradan çekin ödenmesine bir gün kala yine sanık ile şikayetçinin kendisini aradığını, kendisinden süre istediklerini, çeki bankaya ibraz etmemesini söylediklerini, daha önceden de böyle bir problem yaşadığından çeki avukatına verdiğini beyan etmesi ve çekin Gaziantep 8. İcra Müdürlüğünün 2009/2905 sayılı takip dosyası üzerinden takibe konulduğunun anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtecilik kastına etki yapabileceği cihetle, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve suç unsurlarının tespiti bakımından; öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu gözönüne alınıp, suça konu çek aslının duruşmaya getirtilip incelenmesi suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp iğfal kabiliyetinin bulunduğunun anlaşılması halinde, sanığın savunmalarında isimleri geçen ..... isimli işyeri yetkilileri ile ........'ün tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, suça konu çeke ilişkin Gaziantep 8. İcra Müdürlüğünün 2009/2905 sayılı takip dosyası getirtilip incelenerek müştekinin bu dosyadaki borca ve imzaya itiraz edip etmediğinin araştırılması, müşteki tarafından sanığa teslim edildiği belirtilen diğer çeklerin akıbetlerinin araştırılması, bu çeklerle ilgili soruşturma veya dava bulunduğunun tespiti halinde dosyaların getirtilip incelenmesi, çek karnesini veren bankadan bu yolla keşide edilen çeklerin daha öncesinde ödenip ödenmediğinin ilgili bankadan araştırılıp, sanığın şikayetçi ile birlikte kurduklarını belirttiği ........ Tekstil'in ticaret sicil memurluğundan ortaklarının kim/kimler olduğu sorularak toplanan deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,2- Kabule göre de;a-Suça konu çekin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı,b-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.