Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 218 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7898 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefetHÜKÜM : Mahkumiyet Birleşen 2010/308E. 2010/390K. sayılı dosya yönünden C -3)a- bendinde sahte fatura düzenleme suçundan hüküm kurulurken ''...’' yerine sanık adı olarak sehven ''...'' yazılması hususunun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. I) Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme, ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanma suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu, Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2014/367 D. iş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmakla, sanığın vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II-) Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen ‘sahte fatura düzenleme’ ve ‘ muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma’ suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede; Başpınar ...Turz. San. Tic. Ltd. Şti.nin ortağı ve yetkilisi olan sanığın sahte fatura düzenlediği ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda söz konusu şirketin evrak üzerinde müdürü olduğunu, Ereğli’de mermer işi ile uğraştığını ve orada ikamet ettiğini bu sebeple şirketle diğer ortak olan amcası ...’ın ve muhasebecilerinin ilgilendiğini savunması, dosya içerisinde mevcut Devrek Noterliği’nin 18.06.2004 tarihli vekaletname fotokopisine göre şirketin müdürü olan sanığın şirket adına işlemler yapma hususunda şirketin diğer ortağı olan ...’ı yetkilendirdiğinin görülmesi, muhasebeci ...’in ve ortak olan diğer sanık ...’ın beyanlarından suça konu faturalarla ilgili işlemlerin kendileri tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında sanığın yüklenen suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyete hükmolunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 3- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede;Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın, katılan vekilinin ve cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak: a-) 2005 takvim yılında işlenen suçlar için lehe yasa değerlendirmesi yapılmadan ve “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarına ilişkin olarak suç tarihlerinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Yasanın 359/b-1. maddesinde 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmesine rağmen, suç tarihi itibariyle uygulanma olanağı bulunmayan 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Yasanın 359/b-1 maddesi uyarınca hüküm kurularak 3 yıl 6 ay hapis cezası belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini, b- T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısı, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.