Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 186 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9634 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet 1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; suça konu tapu senedi asıllarının celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge asıllarının dosya içine konulması, iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu kararda tartılışıp değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken resmi belgede sahtecilik suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,2-Suça konu tapu senetlerinde bulunan tapu müdürü ... ismi altındaki imzanın sanığa ait olmadığının bilirkişi raporuyla anlaşılmasına karşın, bu imzanın ...’ın eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespit yapılmadığından; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu tapu senetlerindeki imzanın ...’ın eli ürünü olup olmadığı bilirkişi aracılığıyla tespit ettirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerektiğinin gözetilmemesi,3-5237 sayılı TCK.nun 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, somut olayda sahte tapu senetlerinin farklı zamanda düzenlendiğine ilişkin bir delil bulunmadığı cihetle, sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilerek fazla ceza tayini,4-Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 211. maddesinde düzenlenen "bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla" gerçekleştirilmediği halde anılan madde uyarınca sanığın cezasından indirim yapılması yasaya aykırı,5-) T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.