Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9468 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik,kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği.HÜKÜM : Sanıklar ..., ...: Mahkumiyet Sanık ...: Mahkumiyet, düşme Katılan kurum vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğinden yasa yolu isteminin vekalet ücreti ve dolandırıcılık suçundan verilen düşme kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; I-) Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; yüklenen dolandırıcılık suçunun cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu ve sanık lehine olan 765 Sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin zamanaşımının gerçekleşmediğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II-) Sanıklar .... ve ..... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle; T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerlerine "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün kısmen isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-) Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan hükme yönelik incelemede; Sanık ...’ın gerçeğe aykırı reçeteler düzenlemek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda; doktor olarak görev yapan sanığın, savunmasının aksine kasıtlı olarak suça konu reçeteleri hastaları görmeden ve gerçeğe aykırı olarak düzenlediğine dair her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, delil yetersizliğinden beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, IV-) Sanıklar ..... ve ...... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; 1- 5237 sayılı TCK'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenmiş reçete bulunması karşısında, zincirleme şekilde işlenen suçlarda suç tarihinin son eylem tarihi olduğuna ilişkin ilke de gözetildiğinde, dolandırıcılık suçunun 5237 sayılı TCK'nun yürürlüğe girdiği dönemde işlendiği gözetilmeden, yazılı şekilde suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı TCK hükümlerinin tatbiki suretiyle uygulama yapılması,2- Hangi katılana verildiği belli olmayacak şekilde vekalet ücreti tayini, 3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.