Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1541 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8283 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet17/01/2008 tarihli iddianame ile sanığın suç tarihinde ....... Tarım Kredi Kooperatifinden kredi alabilmek için kooperatife üye olan babası ... adına sahte borç senedi düzenlemeye ve bu borç senedi ile kooperatiften kredi almaya karar verdiği, babasının isminin altına borçlu sıfatıyla, kendi isminin altına kefil sıfatıyla imza attığı, temyize gelmeyen sanıklardan Şemsettin’in kefil sıfatıyla, diğerleri .... ve .....in de imzalar huzurlarında atılmış gibi tanık sıfatıyla, borç senedindeki isimlerin altına imza attıkları, sanığın sahte olarak tanzim edilmiş bu borç senedi ile kooperatife başvurarak mağdur babası adına ........TL hayvancılık kredisi aldığı ve kullandığının iddia edildiği somut olayda; Tarım Kredi Kooperatiflerinin verdikleri kredi nedeniyle düzenlenen borç senetlerinin 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'nun 12. maddesi delaletiyle İcra ve İflas Kanunu'nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmünde olduğu, İcra ve İflas Kanunu'nun 38. maddesinde düzenlenen belgelerin ise ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 204/3. maddesine göre, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerde sahtecilik suçunun işlenmesi halinde ceza artırımı yapılması öngörülmüştür. Adı geçen maddenin gerekçesinde de bu husustaki tartışmalara son vermek amacıyla bir belgenin böyle bir güce sahip olup olmadığının saptanması için kanunlarda bu hususu belirten açık bir hüküm bulunması gerektiği belirtilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 38. maddesinde düzenlenen ve özel kanunların bu maddeye yollama yaparak bu hüküm kapsamında saydığı belgelerin, ilamlı icraya başvurmak dışında ilam vasfında olmadığı, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli bir belge olduklarına dair açık kanuni bir düzenleme bulunmadığı ve TCK'nun 2/3. maddesindeki suçta ve cezada kanunilik ilkesi de gözetildiğinde, sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 342/1. (5237 sayılı TCK' 204/1) maddesi kapsamında kaldığının kabulüyle yapılan incelemede gereği görüşüldü;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen ve değişen suç vasfına göre resmi belgede sahtecilik suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, ...... suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Yasa'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.