MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilik, hakaret, tehditHÜKÜM : MahkumiyetI-Sanığın 'hakaret' suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca, sanık hakkında mahkemece doğrudan hükmedilen 3.000,00 TL adli para cezasına dair hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II-Sanığın 'özel belgede sahtecilik' ve 'tehdit' suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 1-5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, davaya esas teşkil eden 24.01.2013 tarihli iddianame ile sanığın katılanı telefonda ve halk otobüsünde yüzüne karşı ele geçmeyen silah göstermek suretiyle tehdit ettiğinden bahsedilerek kamu davası açıldığı, silahla tehdit eyleminin gerçekleştiğine dair yeterli delil bulunmadığı ancak sanığın 14.11.2010 tarihinde facebook üzerinden yazdığı iletide 'bunu yanına bırakmayacağım' ifadesiyle katılanı tehdit ettiği kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğu, hükme esas alınan ekran çıktısındaki yazışma içerikleri ve profil bilgilerine göre tehdit içeren ifadenin de sanık tarafından kullanılmadığı anlaşılmakla, tehdit suçundan açılan kamu davasında delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesi gerekirken, iddianame kapsamı dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK'nun 225. maddesine aykırı davranılması suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı, 2-Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6273 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.