MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın, ............ adına düzenlenmiş ancak üzerinde kendi resmi bulunan sürücü belgesini kullanmak sureti ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda, suça konu sahte sürücü belgesinin dosya arasında bulunmadığının anlaşılması karşısında; belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, öncelikle mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu sürücü belgesinin aslı araştırılarak, bulunması halinde, duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması, denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması, aslının bulunamaması veya iğfal kabiliyetinin bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması yasaya aykırı;Kabule göre de; T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk;Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.