MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1-) Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan hakkında yakalama kararı bulunan sanığın,..... ilinde bulunan ikâmetinde suç tarihi olan 09.02.2012’de kolluk görevlilerine üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ancak kardeşi ...’in kimlik bilgilerinin yazılı olduğu dava dışı nüfus cüzdanını gösterdiği ve sonrasında yine kardeşinin bilgilerini içerir tümüyle sahte oluşturulmuş bu davaya konu sürücü belgesini kolluk görevlilerine verdiği, dosya içeriğinden sahte nüfus cüzdanı ve sahte ehliyete ilişkin soruşturmaların tefrik edildiği ve sahte sürücü belgesi yönünden..............Başsavcılığına yetkisizlik kararı verilerek gönderildiği ve burada resmi belgede sahtecilik suçundan dava açıldığı, sahte nüfus cüzdanının kullanılması suçu nedeniyle ise ..................... Başsavcılığının 2012/1757 Esas sayılı soruşturma dosyası üzerinden soruşturma yürütülerek UYAP sisteminden yapılan sorgulamada suç tarihi yine 09.02.2012 olan, “resmi belgede sahtecilik” suçundan dolayı .................. Ceza Mahkemesi’ne (Esas no: 2016/192) dava açıldığının anlaşılması karşısında her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğunun anlaşılması mükerrer yargılanmanın önlenmesi amacıyla belirtilen dosyanın celbedilerek incelenmesi, mümkünse birleştirilmesi, mümkün değilse dosyanın onaylı bir örneğinin dosya arasına alınmasından sonra toplanan delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile sanığın resmi belgede sahtecilikten mahkumiyetine karar verilmesi,2-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasının 141, 5271 sayılı CMK'nun 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK'nun 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için hükmün gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması,3-) 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca suça uygulanacak cezanın belirlenmesinde gözönünde bulundurulması gereken hususlar açıklanmıştır. Somut olayda ilgili suç tanımında belirlenen cezanın alt ve üst sınırları arasında ceza tayin edilirken, cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmünde gösterilen ölçütler dikkate alınacaktır. Bir suçtan dolayı 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasında "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklinde ifade edilen "orantılılık" ilkesi de gözetilecektir. Somut olayda, sahte sürücü belgesi nedeniyle sanık hakkında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden yasa metninde yeralan “suçun işleniş biçimi, failin amaç ve saiki” ifadeleri kullanılarak yazılı şekilde fazla ceza tayini,4-) Kovuşturmanın her aşamasında müdahale yoluyla kamu davasına katılma hakkı bulunan mağdur ...’e duruşma günü usulen bildirilip davaya katılma olanağı sağlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nun 234/1-b ve 237/2. maddelerine aykırı davranılması,5-) 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK.nun 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106.maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan -20,00 TL dahil- az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir” şeklindeki hüküm dikkate alınmadan, toplam 14,25 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi, yasaya aykırı,Kabul ve Uygulamaya göre de;6-) T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.