Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1120 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5001 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : MahkumiyetGerekçeli karar başlığına 09.09.2008 olarak yanlış yazılan suç tarihinin sanığın suça konu sahte nüfus cüzdanıyla birlikte yakalandığı 25.05.2011 tarihi olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.I) Müdafinin sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosya arasında bulunan 27.05.2011 günlü ekspertiz raporunda belgede herhangi bir tahrifat bulunmadığının gerçek olduğunun belirtilmesi karşısında, sahte belgelerle nüfus müdürlüğünden alınması halinde eylemin TCK'nun 204/1, 43. maddelerinde düzenlenen zincirleme suçu oluşturacağı da nazara alınarak, suça konu nüfus cüzdanının sahte belgelerle nüfus müdürlüğünden alınıp alınmadığı ilgili nüfus müdürlüğünden sorulup gerektiğinde buna ilişkin dava açılması sağlanarak, dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,Bozmayı gerektirmiş ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm fıkrasından "TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerine "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi yazılmak suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Müdafinin sanık hakkında "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;1-İşlediği başka suçlar nedeniyle hakkında yakalama emri bulunan ve görevli polis memurlarınca tanınan sanığın olay tarihinde yakalandığı, kolluk tarafından yapılan kimlik kontrolünde üzerinde kendi resmi bulunan ... adına düzenlenmiş suça konu sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ancak kolluk görevlilerinin sanığı yakaladıklarında gerçek kimliğini önceden bilmeleri ve daha sonra teknik takip kısım amirliği ile yapılan görüşme sonucunda sanığın gerçek kimliğinin kesin olarak tespit edildiği olayda, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği ve 5237 sayılı TCK'nun 268. maddesinde düzenlenen iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2-Kabule göre de;Tekerrüre esas alınan ... Devlet Güvenlik Mahkemesinin 01.11.2001 tarih 2000/92 Esas 2001/147 Karar sayılı ilamının infaz tarihinden itibaren TCK'nun 58/2. maddesinde belirtilen sürenin geçmiş olması nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.