Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9933 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8561 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Çanakkale 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/07/2005NUMARASI: 80-405Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 18.08.1993-15.01.2004 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı; davalıya ait işyerinde hizmet aktine dayalı olarak 18.08.1993-13.01.2004 tarihleri arasında çalıştığını; ileri sürerek eksik bildirilen hizmet sürelerinin tesbitini istemiştir. İstek kısmen kabul edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının işyerindeki çalışmalarının giriş bildirgelerine aylık ve üç aylık bodrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan işe giriş bildirgeleri ve bodrolar çalışmaların işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karine aksinin ise eşdeğer belgelerle kanıtlanması gerekmektedir. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleride bu doğrultudadır.Mahkeme kararına dayanak alınan 20.05.2005 tarihli bilirkişi raporunda; davacının bildirgelere göre kesintili görülen çalışmanın aksine delil olarak sunulan irsaliye ve faturalardan belirtilen tarihlerde işyerinde sürekli çalıştığı kabul edilmiş ancak hatalı olarak dosya içerisinde mevcut olmayan; davacının imzası bulunduğu iddia olunan aylık ücret tediye bodrolarının sonuca etkisi olmayacağı belirlenmiştir. Oysa; karar sonrasında celp edilen belgelerden davacının 1993-2003 tarihleri arasındaki çalışmalarına ilişkin imzalı ücret bordrolarının bulunduğu ve bu sürelere ilişkin olarak davacı isteminin reddi gerektiği açıktır.Yapılacak iş; dosya içerisinde mevcut olan imzalı ücret bordrolarıda dikkate alınarak; davacı imzası bulunan bordrolara geçmiş sürelere ilişkin talebin reddi ile bu sürelerin dışında kalan sürelerle ilgili davacının delilleri değerlendirilerek gerekirse yeni bir bilirkişi raporu alınarak, oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ile hatalı bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.