Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 992 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4699 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : Trabzon İş MahkemesiTARİHİ : 30/01/2007NUMARASI : 2006/1044-2007/29Davacı, ...sigorta sicil numarası ile .. nolu işyerinde 28.06.1974 tarihinde bir gün çalışmış olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava; 28.06.1974 tarihindeki bir günlük çalışmanın tesbiti ile bu tarihin sigortalılık başlangıçı olarak kabulüne ilişkindir.Mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir.Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin 506 sayılı Yasanın 2. maddesinin belirlendiği biçimde eylemli olarak çalışmasıda koşuldur. Bu yön özellikle Sosyal Sigortalar Kanunun 6. maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-371-426 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında açıkça vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.Dosya içeriğinden; H.İ.H.isimli işverene ait işyerinden 28.06.1974 tarihli işe giriş bildirgesinin davacı adına verildiği bildirgedeki imzalarda tarih bulunmadığı, S.S.K. vekilinin cevap dilekçesine göre bildirgenin kurum kayıtlarına 31.7.1974 tarihinde intikal ettiği, kurum yazılarında işverenin 1974 yılına ait dönem bordrolarını vermediğinin bildirildiği, giriş bildirgesinde bilgi bulunmadığından işin niteliğinin anlaşılmadığı, davacı ve tanık beyanlarından işyerinin tuğla fabrikası olduğunun belirtildiği, kurumun davacının yurtdışı ve askerlik borçlanmasını dikkate alarak sigortalılık başlangıcını 21.03.1985 tarihi olarak belirlediği ve davacının 20.04.2006 tarihli aylık talebini, koşulların oluşaçağı 1.1.2008 tarihinde emekli olabileceği gerekçesiyle reddettiği, mahkemenin eksik araştırma, bildirgedeki imzanın davacıya ait olduğunu belirlemekten öteye gitmeyen fiilen çalışmaya karine teşkil etmeyen yapılan imza incelemesi ve yetersiz tanık beyanı itibariyle sonuca gittiği görülmüştür.Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tesbitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile belirlenecek sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlekte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesiyle beraber eylemli çalışmanın olup olmadığı özellikle belirlenmeli buna göre davacının çalıştığı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, işin mahiyeti tesbit edilmeli, işyeri dönem bordrosu vermediğinden komşu işyerlerinden kayıtlara geçmiş kimselerin yada zabıta yoluyla yaptırılacak araştırma ile komşu işyerleri çalışanları olduğu belirlenen şahısların beyanlarına başvurulmalı, dinlenen ve birlikte çalıştığını beyan eden tanığın sigorta dosyası getirtilerek incelenmeli, deliller olabildiğince toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemece bu olgular ve özellikle Dairemizin ve Yargıtay'ın bu konudaki değişmeyen kararları göz ardı edilerek yetersiz araştırma sonucu kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.