Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9894 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 464 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün dahili davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava 06.03.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 12,10 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davalı şirketten tahsiline fazla talebin reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davaya dahil edilen .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 24.1.2008 tarihinde ....’ne yönelik olarak açılmış olup davalı yargılama sırasında 23.05.2011 tarihli dilekçe ile ....’nın davaya dahil edilmesini talep etmiş ve mahkemece bu yönde işlem yapılarak yapılan yargılama sonunda dahili davalı .... hakkın da da hüküm kurularak davalı şirket Kurum’a avukatlık ücreti ödemeye mahkum edilmiştir.HUMK’da dahili dava diye adlandırılan bir müessese bulunmamaktadır. HMK’daki düzenleme de aynı doğrultudadır. Açılmış bir davada üçüncü bir kişinin davalı olarak gösterilmesi istenirse harcı yatırılmak suretiyle o kişi hakkında usul hükümlerine uygun bir dava açılması gerekir. Dahili dava dilekçesinin birleştirme istemi de içeren yeni bir dava dilekçesi niteliğinde düşünmekte mümkündür. Ancak bu durumda da bu niteliği ile birleştirilen yeni davanın da harca tabi olduğu, diğer bir deyişle dahili dava dilekçesi ile birlikte yeni dava açılırken yapıldığı gibi başvurma ve peşin harcın yatırılmasının gerektiği ortadadır.Somut olayda dava açılırken davalı olarak gösterilmeyen ....’nın davaya dahil edilmesi talep edilirken yeni bir dava açılırken yatırılması gereken başvurma harcı ile peşin harç yatırılmamıştır. Bu duruma göre .... bakımından usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunduğundan söz etmek mümkün değildir. Bir davada hüküm davanın tarafları hakkında kurulur. Hal böyle olunca davada taraf bulunmayan .... hakkında hüküm kurulması giderek lehine avukatlık ücreti tayini usul ve yasaya aykırı olmuştur.Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, bu yanlışlığın kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle temyiz edenin sıfatına bakılmamalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.