Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9879 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14383 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacılar iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacılar ve davalılardan .... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava 08.08.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemi ile aynı olay nedeniyle eşi ve çocuklarının manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkemece davalılardan ...’na yönelik davanın reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve taraf ehliyeti Kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce resen göz önünde tutulur. Davacı veya davalının dava ehliyetinin bulunmadığı yargılamanın devamı sırasında tespit edilirse bu tarafa vasi tayini için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 404/2.maddesi gereğince davaya bakan Mahkemece kişinin ikametgâhı Sulh Hukuk Mahkemesine ihbar da bulunularak atanacak vasinin huzuru ile davaya devam edilmek gerekir. Somut olayda, .... Üniversitesi Tıp Fakültesi .... .... Başkanlığınca düzenlenmiş 23.03.2010 tarihli raporunda davacı ...’e vasi tayininin uygun olacağının belirtildiği,............’nun 26.08.2013 günlü raporlarında da anılan davalının psikiyatrik muayenesinde orta kognitif bozuklu tespit edildiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı ...’in dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmadan, işin esasına girilerek yazalı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Yapılacak iş davacının dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, vesayet altında olup olmadığı, vesayet altına alınmasının gerekli olup olmadığı yöntemince belirlenerek, vesayet altında ise veya yapılacak ihbar sonucunda vesayet altına alınması halinde, vasinin dava açabilmesi için 4721 sayılı TMK’nun 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından izin alınarak vasinin huzurunda davayı sürdürmekten ibarettir.Öte yandan davalı şirketin davacının sürekli iş göremezlik oranına itirazla maluliyetin tespiti için dava açıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerektiği açık-seçiktir. Bu durumda da davalı işverenin açtığı tespit davasının sonuçlanması beklenilmeden, itiraz ve dava konusu olana sürekli iş göremezlik oranı ve bakıma muhtaçlığın maddi ve manevi tazminatların belirlenmesinde esas alınmasının hatalı olduğu ortadadır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle davacı ... in dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmadan, itiraz ve dava konusu olan sürekli iş göremezlik esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'ye iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.