MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İş MahkemesiTARİHİ: 21/11/2005NUMARASI: 372-454Davacı, 18.5.2004 tarihde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün. davacı vekili tarafından duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının badana yaparken yakından geçen gerilim hattından elektrik çarpması sonucu oluşan zararlandırıcı olayın işkazası olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davacının iş çıktığında ve zaman zaman çağırıldığında boya badana işlerini yaptığı, davalılar Y. Ş. ve A.R.Ö.ile davacı arasında hizmet sözleşmesinin unsurlarından olan zaman ve bağımlılık koşullarının gerçekleşmediği, davacının sigortalılık ilişkisine göre çalışmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı A.R.Ö.'in maliki olduğu ve ikametgah olarak kullandığı evin iç ve dış boya-badana işini pazarlık usulü ile davalı Y.Ş. verdiği, davalı Y.Ş.'ün ise davacı ve dava dışı S.S. ile yevmiye karşılığı anlaştığı, davacının olay günü badana yaparken kullandığı boya fırçasının sapının binanın yakınından geçen elektrik hattına değmesi sonucu elektrik çarpması sonucu yaralandığı anlaşılmaktadır.Davalı A.R.Ö.boya-badana yapım işini davalı Y.Ş.'e verdiğinden olayın özelliği itibariyle iki davalı arasındaki ilişki istisna aktine dayandığından mahkemece davalı A.RR.Ö.'e yönelik davanın husumet nedeniyle reddedilmesine ilişkin hüküm yerindedir.506 sayılı Yasa'nın 11/A-b maddesinde sigortalının işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olay iş kazası olarak kabul edilmiştir.Olayda sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için sigortalılık niteliğini edinmenin koşulları üzerinde durulmalıdır. Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için aradaki iş ilişkisi kural olarak hizmet aktine dayanmalı, hizmet aktinin çalıştırana yüklendiği edim işverene ait işyerinde görülmeli, çalıştırılan 506 sayılı Yasa'nın 3. maddesinde belirtilen sigortalı sayılmayan kişilerden olmamalıdır. somut olayda ikinci ve üçüncü koşulun oluştuğu konusunda bir uyuşmazlık mevcut değildir.Gerçekten bir kazanın iş kazası sayılıp sayılmamasının ilk koşulu kişinin kazanın olduğu tarihte hizmet aktine dayanarak çalıştığının saptanmasına bağlıdır.Uyuşmazlıığın çözümü için davacı ile davalı Y.Ş. arasındaki ilişkinin hizmet aktine dayanıp dayanmadığının taştışılması gerekmektedir. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre "zaman" ve "bağımlılık" unsurları hizmet aktinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan kişi Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinde öngörülen çerçeve içinde "zaman" ve "bağımlılık" unsurlarını gerçekleştirecek biçinde çalışmaktaysa aradaki çalışma ilişkisi hizmet aktine dayanıyor demektir. Bilindiği gibi zaman unsuru çalışanın iş gücünü belirli, yada belirli olmayan bir süre içinde işverenin buyruğunda bulundurmasını kapsar. Hiç kuşkusuz çalışan bu süre içinde işveren veya vekilinin buyruğu ve gözetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir.Burada sözkonusu olan bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme ve buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı, bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır. Dosyadaki delillerden davacının davalı Y.Ş.'ün yapımını üstlendiği boya badana işini bağımlılık ve zaman unsuru gerçekleşecek şekilde yaparken kaza geçirdiği ve işi davalı Y.Ş.'ün gözetimi ve denetimi altında yaptığı davacının ücretini Yusuf Şahintürk'ten aldığı ve aradaki ilişkinin hizmet aktine dayandığı açıktır.Mahkemece davalı Yusuf Şahintürk'ün işveren ve davacıyı zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin bu davalıya yönelik davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.10.2006. gününde oybirliğiyle karar verildi.