Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9815 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 16694 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Konya İş MahkemesiTarih : 4.10.2006No : 463-1053Davacı Aralık 2003 tarihinden itibaren malulen emekliliğini red eden kurum işleminin iptaline maluliyetinin tesbiti ile emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 2001 yılı ocak ayında geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak gelişen maluliyeti nedeniyle , uğradığı meslekte kazanma güç kayıp oranının tesbiti ile malullük aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinin 17.5.2006 gün ve 2325 sayılı raporuna dayanılarak davacının beden gücünün 2/3'ünü kaybettiğinden malül sayılması gerektiğinin tesbitine, ve 1.9.2003 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasa'nın 28 ve 56. maddeleridir. Somut olayda davacı, 29.12.2003 tarihinde malulen emekli olmak için Kuruma başvurmuştur.Kurum tarafından yapılan inceleme ve aldırılan Konya numune Hastanesine ait 2.1.2004 gün ve 258 sayılı rapor üzerine davalı Genel Müdürlük tarafından yapılan inceleme sonrasında, 16.4.2004 gün ve 13573 sayılı Kurum yazısı ile davacının 2/3 oranında beden gücünü kaybetmiş sayılmasını gerektiren bir bulgunun olmadığından talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi 1479 sayılı Yasa'nın 56/4. maddesinde de beden gücü kayıp oranının belirlenmesinde 506 sayılı Yasa'nın 109.maddesinin uygulanacağı belirtilerek bu maddeye atıf yapılmıştır. Bu madde kapsamına göre de, Kurum hastanelerinden alınacak raporlar ile ilgilinin maluliyeti genel olarak belirlendikten sonra bu raporlara itiraz olunması halinde, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulundan, Kurul raporuna itiraz halinde ise Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Dairesi giderek Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporlar ile maluliyet oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği açık olup,Dairemizin giderek Yartıgay'ın yerleşmiş görüşleride bu doğrultudadır.Yapılacak iş, H.G.K'nun 5.2.2003 gün ve 2003/21-23 esas, 56 Karar sayılı kararında da açıkça belirtildiği şekilde, somut olayda Kurum işlemi ile Adli Tıp. 3. İhtisas Kurulu'nun 17.5.2006 gün ve 2325 sayılı raporu arasındaki çelişkinin Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak rapor ile giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.06..2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.