Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 98 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24474 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 12. İş MahkemesiTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2012/232-2013/61Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 15/08/2005 tarihi itibariyle sonlandırılması ve prim borçlarının bu tarihe kadar hesaplanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının 15.08.2005 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tespiti ile prim borçlarının bu tarih itibariyle hesaplanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olunması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.Olayda uygulama yeri olan ve 30.04.2008 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın geçici 17.maddesi ise; "Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır." hükmünü içermektedir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının vergi mükellefiyetine istinaden 07.01.1983 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 07.01.1983-10.10.1985; 22.09.1987-11.03.1988; 14.09.1988-18.09.1989 ve 23.03.1993-31.12.2001 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu, davalı Kurumun davacının vergi mükellefiyetinin 31.12.2011 tarihinde sona erdiğini beyan ettiği, ancak dosyada buna ilişkin bir kayıt olmadığı, 13.03.1990-15.08.2005 tarihleri arasında Esnaf Sicile kayıtlı olduğu, İzmir Balçova Şoförler Odası'na 18.10.1989-05.08.2005 tarihleri arasında üye olduğu, Beyşehir Şoförler Odası'nda 10.03.1983 tarihinden itibaren devam eden üyeliğinin olduğu, 06.06.2011 tarihinde 5362 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesinin 4.fıkrası gereğince zorunlu Bağ-Kur sigortalılığını devam ettirmek istediğine ilişkin talepte bulunduğu, davacının 5510 sayılı Yasa'nın geçici 17.maddesi gereğince ödediği prim tutarlarının karşıladığı sigortalılık süresinin ne kadar olduğunun davalı Kurumdan sorulması için dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, Kurum tarafından davacının prim ödemesi olmadığı için hizmetinin bulunmadığı bildirilmişse de, dosyadaki ekstrelerden davacının prim ödemesinin olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının devam eden esnaf ve sanatkarlar odası kaydının bulunması sebebi ile davalı Kurum tarafından Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinin kabul edildiği anlaşılmış olup davalı Kurum işlemi bu bakımdan yerindedir. Ancak davacının 5510 sayılı Yasa'nın geçici 17.maddesinden yararlanma hakkına haiz olup olmadığı araştırılmadan karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.Yapılacak iş, davacının 5510 sayılı Yasa'nın geçici 17.maddesinden yararlanma şartlarına haiz olup olmadığını, geçici 17.madde uyarınca 30.04.2008 tarihine kadar ödediği primlerin karşıladığı sigortalılık süresinin ne kadar olduğunu davalı Kurumdan sorup tespit etmek, sonucuna göre davacının Bağ-Kur sigortalılığının hangi tarihte sona erdiğini değerlendirmek, davacının geçici 17.maddeden yararlanamadığı (30.04.2008 tarihi itibariyle 5 yılı aşkın süreye ilişkin prim borcu bulunmadığı) anlaşıldığı takdirde, sigortalılık hakkının kamu düzeni ile ilgili olduğu ve bu haktan vazgeçilemeyeceği göz önünde bulundurularak davanın reddine karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.