MAHKEMESİ: Manisa 1. İş MahkemesiTARİHİ: 03/12/2003NUMARASI: 1137-1254Davacı, davalı işveren nezdinde 3.10.1977 tarihinden itibaren geçen çalışmalarının malullük, yaşlılık, ölüm sigortalarına tabi sigortalı hizmet olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının Kurum’a bildirilmeyen 3.10.1977 tarihinden itibaren davalıya ait işyerinde geçen çalışmalarının yaşlılık, malullük ve ölüm sigortalarına tabi çalışmalar olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacının Kurum’a bildirilemeyen 3.10.1977-3.3.1980 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen çalışmalarının yaşlılık, malullük ve ölüm sigortalarına tabi çalışmalar olduğunun tespitine karar verilmiştir. Gerçekten davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 3/II(B) bendine göre özel kanunda nitelikleri belirtilen çırakların, çıraklık devresi sayılan süre içerisinde malüllük, yaşlılık, ölüm sigortaları hükümlerine tabi olamayacakları ve bu hükmün sonucu belirtilen sürelerin sözü edilen Yasanın 108. maddesinde de gösterilen sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.Dosyadaki belge ve bilgilere göre davacının davalı işyerinden düzenlenen 3.10.1977 tarihili işe giriş bildirgesinin 19.10.1977 tarihinde Kurum’a verildiği, işyerinin 3.10.1977-3.3.1980 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu, dönem bordrolarının Kurum’a verilmediği, davacının 9.7.1980-11.3.1982 tarihleri arsında askerlik hizmetini yaptığı görülmüştür Dava konusu olayda, SSK müfettişinin 19.2.1985 tarihli davalı işyeri denetimine ilişkin tutanakları her ne kadar temyiz aşamasında ileri sürülmüş ise de hizmet tespitine ilişkin davalar kamu düzenine ilişkin olup müfettiş tutanaklarının gerçeğin araştırılmasında nazara alınması gerekir. Öte yandan 506 Sayılı yasanın 130.maddesinin 4.fıkrasında “sigorta müfettişlerince tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir” hükmüne yer verilmekte; 4857 Sayılı yasanın 92. maddesine göre de “iş hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili memurlar tarafından tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir” denilmektedir. Temyiz dilekçesine ekli 19.2.1985 tarihli SSK müfettişinin işyeri denetimi tutanağı birinci sayfasında R. G., M.Ö.(davacı), K. O.isimli şahısların davalı işyerinde çırak oldukları ve babalarıyla işveren arasında 3.10.1977 tarihli çıraklık sözleşmesi yapıldığının görüldüğü ibareleri yer almış yine davalı işverene SSK M.Bölge Müdürlüğünden 12.1.1978 tarih 2794 sayılı yazı ile davalı işyerinde çalışan çıraklar için işverence düzenlenen 1977/Ekim ayı iptal bildirgelerinin işleme konulmayıp iade edildiği ve çıraklar hakkında Sosyal Sigorta Yasa’sı yönünden ne gibi işlem yapılacağı açıklığa kavuşuncaya kadar bildirge ve bordro düzenlenmemesi gerekeceğinin bildirildiği müfettiş tarafından tutanağa geçirildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacıya temyiz aşamasında ileri sürülen müfettiş tutanaklarına karşı delillerini bildirmesini sağlamak, tutanakta yer alan çıraklık sözleşmesinin varlığı tespit edildiğinde bu sözleşme ile tüm deliller birlikte değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının davalı H. O.'a iadesine, 14.6..2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.