Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9739 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 18079 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Ankara 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/05/2007NUMARASI: 2006/1004-2007/317 Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacı alacaklının İİK’nun 99.maddesi uyarınca üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de ,varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştırDava konusu taşınır mallar,borçlu şirketin Ticaret Sicilinde belirtilmiş adresinde haczedilmiştir. İİK’nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davacı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin ispatı davalı 3. kişiye aittir.İcra müdürünün hatalı işlemi sonucu alacaklının dava açmak zorunda bırakılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz.Davalı 3. kişi, haciz adresindeki işyerini 15.11.2006 tarihinde kiraladıklarına ilişkin adi nitelikte düzenlenmiş kira sözleşmesi sunmuş ise de.sunulan bu belge HUMK.299/1. maddesi gereğince alacaklının haklarını etkilemez. 3. kişi şirketin takipten sonra ,borçlu ile aynı iştigal konusunda.haciz adresinde şube açması örtülü işyeri devri niteliğindedir.İş yeri devrinde İİK’nun 44. ve BK’nun 179. maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten borçlunun devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiçbir kanıt yoktur. Bu durumda, devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi, devralan davacıda B.K’nun 179.maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumludur.Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde, davalı 3. kişi ve borçlu arasında işyeri devri bulunduğu ,bu devrin yasanın aradığı koşullara göre yapılmadığı. Ve BK’nun 179 maddesine göre devir alan 3,kişinin sorumluluğu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle davacı alacaklının davasının kabulü gerekirken aksi düşüncelerle reddi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya(Alacaklı) iadesine, 24.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.