Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9707 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 14933 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Yozgat 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/06/2006NUMARASI: 281-663Davacı, davalı Kuruma 5.148.00YTL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, eşine yapılan sağlık yardımlarından dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.Mahkemece, davacının eşi olan M.nin kendi sigortalılığından dolayı sağlık primi ödemesi ve sağlık karnesi alarak sağlık yardımlarından yararlanması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 1479 sayılı Yasanın ek 11 maddesidir. Anılan maddede; sağlık sigortası yardımlarından 1479 sayılı Kanuna göre sigortalı olanlar yanında yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlar ile bunların eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının diğer sosyal güvenlik kanunlarına ve özel kanunlara göre, sağlık yardımından faydalanmamaları durumunda yararlanacakları hükmü öngörülmüştür. Somut olayda, davacının 1479 sayılı yasaya göre 18.04.1981 tarihinden itibaren sigortalı olduğu 01.11.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı aldığı, eşi M.’nin ise, 08.01.1993-31.12.2005 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve 31.03.2006 tarihi itibarıyla zorunlu sigortalılık dönemine ilişkin olarak prim borcunun bulunmadığı dosya içerisinde bulunan hesap ektresi içeriğinde görülmektedir.Davaya konu sağlık harcamalarının 05.03.2003 tarihi itibarıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacın eşi M.’nin kendi zorunlu Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin olarak prim borçlarını ödemiş olduğu anlaşıldığına göre davalı Kurumun sağlık yardımlarından yararlanabileceği açıktır.Öteyandan, sağlık yardımlarının yapıldığı sırada pirim borcu bulunması nedeniyle kendi sigortalılığından dolayı sağlık yardımlarından yararlanamayacağının kabulü halinde de eşi olan davacıdan dolayı sağlık yardımlarından yararlanabileceğinin kabulü gerekir. Bundan başka, davalı Bağ-Kur’un sağlık karnesi düzenlediği sırada gerekli araştırma ve uyarı görevini yapmadan davacının eşini önce sağlık yardımlarından yararlandırması ve sonra da yasal yükümlülüğü gereği yaptığı sağlık yardımlarını geriye istemesi MK 2. maddesinde yazılı iyiniyet kuralına da aykırıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davanın kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.