Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9646 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3358 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Sivas İş MahkemesiTarih : 6.2.2006No : 312-13Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 1.7.1992-10.3.2002 tarihleri arasında çalıştığının ve eksik bildirilen günlerinin tesbitiyle işçilik haklarından doğan alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle karar başlığında davalı işverenin adı gösterilmemiş ise de bunun HUMK'nun 8. maddesine göre mahallinde düzeltilebilecek nitelikte maddi hata olmasına göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, davacının davalı işyerinde 01.07.1992- 10.03.2002 tarihleri arasında geçen ve kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerinin tesbiti istemine ilişkindir.Mahkeme davanın istek gibi kabulüne karar vermiş ise de bu sonuç dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun bulunmamaktadır.506 sayılı Yasanın 130. maddesi gereğince SSK müfettiş tutanakları aksi kanıtlanıncaya kadar itibar edilmesi zorunlu belgelerdendir. Dosya içerisindeki 28.03.1995 tarihli müfettiş tutanağında davacı 15.03.1995 tarihinde işe girdiğini beyan ve imza etmiştir. Davacının SSK şahsi sicil dosyasında bulunması gereken 15.03.1995 tarihli işe giriş bildirgesi de celbedilip incelenmemiştir.Davacının imzası bağlayıcı olduğu gibi müfettiş tutanağının aksi de tanık beyanları ile değil ancak güçlü ve inandırıcı deliller ile kanıtlanabilir. Davacının 15.03.1995 tarihinden önce davalı işyerinde çalıştığının kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Öteyandan, 15.03.1995 tarihli işe giriş bildirgesinden önceki süreler yönünden 506 sayılı yasanın 79/10. maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp değerlendirilmeden hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 9.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.