Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9602 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8328 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacılar iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi ve ... vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalılar ..., ... ve ...'ın tüm, davacılar ve ...'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ve yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, ... hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, Kurum'un resen mahkeme tarafından davaya dahil edildiği, buna rağmen hüküm altına alınan tazminatlardan sorumlu tutulduğu, davacı sigortalının imzasını taşıyan ücret tediye bordrolarının dosyada olmadığı, meslek odasından ücret araştırması yapılmadığı, hesap raporunun, kazalının ücretinin asgari ücret olduğu varsayımından hareket edilen ihtimaline itibar edildiği anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının ve yakınlarının maddi zararlarının hesabında, sigortalının gerçek ücretinin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.Yapılacak iş; sigortalının yaptığı iş, yaşı, kıdemi belirtilmek suretiyle ilgili meslek odasından emsal işçinin alabileceği günlük net ücreti sormak ve hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler nazara alınarak yukarda açıklanan esaslara göre bilirkişiye zarar hesabı yaptırılıp, tüm delilleri bir arada değerlendirmek, bunun yanında Sosyal güvenlik Kurumu aleyhinde usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacıların ve SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan Kurum haricindekilere yükletilmesine, 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.