MAHKEMESİ : İstanbul 8. İş MahkemesiTARİHİ : 27/03/2008NUMARASI : 1997/487-2008/155Davacı, 1959 tarihinden itibaren muhtelif yerlerde çalışarak 5000 günü aşan prim ödendiğinden hizmet süresinin tespiti ile emekliliğine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava davacının sigortalılık sürelerinin tespitiyle davalı Kurumdan yaşlılık aylığı istemine ilişkindir.Mahkemece davacının M.Tekstil San. ve Tic. Ltd Şti işyerinde 1986 yılı 1. dönemde 120 gün, 1988 yılı 2. ve 3. dönemde 120'er gün 1989 yılı 1. ve 2. dönemde 120'er gün 3. dönmede 90 gün, 1990 ve 1991 yıllarının 1.,2. ve 3. dönemlerinde 120'er gün çalıştığının tespitine, yaşlılık aylığı istemi bu tespit davasının kesinleşmesinden sonra değerlendirilebileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Hizmet tesbiti davaları sonuçta, tesbiti istenilen süreye ilişkin sigorta primlerinin tahsili istemini de içerdiğine göre, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 80. maddesinin açık hükmü de dikkate alındığında, bu yolda yapılacak işlemin sonradan işverenin hak alanını da ilgilendireceği açıktır. Bu durumda, bu tür davalarda işverenin de taraf bulunması doğal ve hatta zorunludur. Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun 04.10.2000 gün ve E. 2000/21-1241, K.2000/1236 sayılı kararı da aynı esasları içermektedir. Somut olayda davacının dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı işyerinde müdür olarak görev yaptığını ve sigorta primlerini bizzat kuruma kendisinin verdiğini bildirmiş ve buna dair 1986-1987-1988-1990-1991 yıllarında bir kısım primlerin yatırıldığına dair makbuzları ibraz etmiştir. Davacı tespit ve yaşlılık aylığı istemli dava dilekçesinde işvereni taraf olarak göstermemiştir. Hal böyle olunca, davacının çalıştığını iddia ettiği M. Tekstil San Tic Ltd Şti'nin davaya yöntemince dahil ettirilmesi için davacıya önel verilerek, davaya dahil edilen işverenin davaya karşı diyecekleri ve delilleri sorulup varsa delilleri toplanılmak ve bu konuda yeterli ve gerekli araştırma yapılarak, uyuşmazlık hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde çözümlenip, tüm deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmek gerekirken, mahkemece, belirtilen eksiklik giderilmeden yargılamanın sürdürülmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların yalnızca davalı Kurumun huzuruyla bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 19.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.