Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 944 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16656 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; iş kazasının 10/08/2005 tarihinde meydana geldiği, davacı sigortalının ilk tespit edilen maluliyet oranının %13,00 olduğu, davacının bu maluliyet oranına ilişkin olarak 2006 ve 2014 yıllarında açtığı tazminat davalarının Dairemizce onanarak kesinleştiği, Kurum'un 30/06/2015 tarihli kararında davacının maluliyetine ilişkin birleştime kaydı yapılırken 10/08/2005 tarihinde geçirdiği geçirdiği ilk kaza için daha önceden belirlenen %13,00 maluliyet oranının %24,00 olarak dikkate alındığı anlaşılmaktadır.Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamada bulunabilmesi için gerekli olan şartlardır. Kesin hüküm bulunmaması da bir dava şartıdır. Dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz. Açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilirSomut olayda, ... İş Mahkemesine ait 2006/478 Esas sayılı ve ... İş Mahkemesine ait 2014/416 Esas sayılı sayılı dava dosyalarında davacının maluliyet oranı tartışılarak kesinleşmiştir, maluliyet oranında artma kabul edilemez. Bu nedenle fark maluliyet nedeniyle açılan eldeki davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.