Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9413 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 7310 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Kartal 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 23/06/2005NUMARASI: 83-335Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı İ. Büyükşehir Beld. vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3. kişinin İcra İflas Kanunun 96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu menkul mallar 24.12.2002 tarihinde; borçlunun 01.03.2002 tarihine kadara resmi kayıtlarda adresi olarak görülen ve takip adresi olan adreste haczedilmiştir. İcra İflas Kanunun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup davacının bu yasal karine aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlaması gerekmektedir.Davacı 3. kişi şirket; hacizli malları kendilerine ait olduğuna ilişkin birkısım faturalar ibraz etmiş ve mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; bu faturaların ve malların konu tastikleri bulunmayan yevmiye defterinde kayıtlı olduğu belirlenmiştir. T.T.K.'nun 70. maddesinde yevmiye defterinin kapanış tastikinin olması yasal şart olduğu; 69.maddesinde ise tacirlerin yasaya uygun tutulmayan defterlerinin lehlerine delil olamayacağı belirtilmiştir. Anılan yasa maddeleri gereğince davacının ibraz ettiği kapanış tastiki olmayan kısaca usule uygun tutulmamış ticari defterlerinin lehlerine delil olarak kullanılmasına yasaca imkan bulunmamaktadır.Öte yandan; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden haciz adresinin borç doğumundan sonra, takipten kısa bir süre öncesine kadar davalı borçlu şirkete ait iken; 01.03.2002 tarihinde aralarında organik bağ bulunan davacı şirkete devredildiği sabittir. Bu devir ilişkisinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işyeri devri niteliğinde olup davalı alacaklının haklarını da etkilemeyeceği açıktır.Tüm bu maddi ve hukuki olgular konusunda mahkemece davacı 3. kişinin davasının reddi gerekirken delil niteliği bulunmayan ticari defter kayıtlarına itibar edilerek ve danışıklı işyeri devri oluşu dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan İstanbul Büyükşehir Beld. iadesine, 03.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.