Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9390 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11031 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Manisa İş MahkemesiTarih : 30.06.2006No : 2269-1228Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren Bağ-Kur'a tescil edildiği tarihler arasındaki sürede zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava nitelikçe, davacının teslim ettiği ürün bedelinden yapılan ilk prim tevkifatını takip eden aybaşı ile 2926 sayılı yasaya tabi sigortalı olarak davalı kurum tarafından kayıt ve tescil edildiği 01.05.2005 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsam??nda sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davacı vekilinin 30.06.2006 tarihli duruşmadaki “SSK’na tabi isteğe bağlı sigortalılığının başladığı 01.05.2003 tarihine kadar olan süre için karar verilmesi” doğrultusunda talebin bir bölümünden vazgeçilmesine ilişkin beyanı dikkate alınarak ilk prim kesintisini takip eden aybaşı olan 01.07.1995 ile SSK isteğe bağlı sigortalılığının başladığı 01.05.2003 tarihleri arasında kalan dönemde davacının 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Öncelikle uyuşmazlığın sonucu itibarıyla SSK isteğe bağlı sigortalılığın geçerli olup olmadığıyla ilgili bulunmasına göre SSK Başkanlığı’nın hak alanını ilgilendirdiği gözetilerek anılan kurumun da davaya dahil edilmesi yoluyla çözümlenmesi gerekirken SSK Başkanlığının yokluğunda yargılamanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2926 sayılı yasanın 10.maddesinde tarımsal alanda zorunlu bağ-kur’lu olarak çalışmanın yasal karineleri gösterilmiştir,anılan maddeye göre tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi; “ valilik,kaymakamlık, özel idare,belediye,muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının,kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri, Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, Türkiye Şeker Fabrikaları ve Anonim Şirketi ve Tarım Kesimine Yönelik Faaliyette bulunan Milli Bankalar gibi kuruluşların belge ve kayıtlarıdır.”Davacının dava konusu dönemi de kapsayacak biçimde tarımda kendi nam ve hesabına çalıştığı köy muhtarlığınca düzenlenen 2.9.2005 tarihli tutanak içeriğinden açıkça belli olduğu gibi Akhisar ziraat odasının 2.9.2005 tarihli cevabi yazısıyla da 1.8.1996 tarihinde başlayan üyeliğinin devam ettiği bildirilmiştir.Bu durumda 1.5.2003 ile davacının kuruma kayıt ve tescil edildiği 1.5.2005 tarihleri arasında davacı bakımından yasanın aradığı karinelerin bulunduğu ortadadır. Yargılama sırasında dinlenen tanık da yeminli anlatımında bu durumu doğrulamış, zabıtaca yapılan araştırma ile de davacının tarımda kendi nam ve hesabına çalıştığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca da 1.5.2003 ile 1.5.2005 tarihleri arasında da davacının 2926 sayılı yasa kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun kabulünün gerekeceği ve zorunlu sigortalılıkla isteğe bağlı sigortalılığın çakışması durumunda asıl olanın zorunlu sigortalılık olduğu açıktır. Sözü edilen sigortalılık, kişinin Anayasa’da ifadesini bulan temel sosyal haklardan, sosyal güvenliğine ilişkindir. Bu haklar ise 2926 sayılı Yasanın 5.maddesinde belirtildiği üzere vazgeçilemeyen ve devir edilemeyen haklardandır. Mahkemece,davacının 1.7.1995 ile 1.5.2005 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı o1duğuna karar verilmek gerekirken, davanın hukuksal niteliği göz önünde bulundurulmaksızın 1.5.2003 ile 1.5.2005 tarihleri arasında ki dönem için davacı vekilinin vazgeçmeye ilişkin beyanına değer verilerek sonuca gidilmesi ve isteğe bağlı sigortalılığa geçerlilik kazandıracak şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.