MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, davalılardan A.Ş. hakkında açılan davanın husumet yokluğundan, ... yönünden husumet yöneltilmemesi nedeniyle usulden reddine, 392.059,82 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılardan A.Ş. vekilince duruşmasız, ... vekilince de duruşmalı olarak istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07/06/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat geldiler. Diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz edeninin sıfatı ve temyizin kapsamına göre davalı ... ile vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.2-Dava, 15.06.2007 tarihli iş kazasında yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerinin maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkeme, A.Ş.'nin dava ile bir ilgisi bulunmadığından bu davalı hakkında açılan davanın husumet yomluğundan reddine, davalı .... yönünden davalıya husumet yöneltilmemesi nedeniyle usulden reddine, dava dosyası ile bu dosya ile birleştirilen mahkememizin E sayılı dosyasında ve E sayılı dosyasında açılan davanın kabulü ile; davacılardan ... için 98.522,84-TL, ... için 1.715,78-TL ve ... için 16.821,20-TL olmak üzere toplam 117.059,82-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 15.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ve ... ( )'den müşterek vemüteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, dava dosyası ile birleştirilen mahkememizin E sayılı dosyası yönünden, davanın kısmen kabulü ile; meydana gelen kaza nedeni ile eş, baba, çocuk ve kardeşini kaybeden davacıların duyduğu elem ve üzüntünün telafisi amacı ile davacı ... için 70.000 TL, için 50.000'er TL, anne ve baba ... için 30.000 'er TL ve kardeşler için 15.000 er TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 15.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ve ... ( )'den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir.Gerek 818 sayılı Borçlar Kanununun 47 .maddesi, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.Bu açıklamalar sonrasında somut olayda; tarafların sosyal ekonomik halleri, kusur durumları ve iş kazası tarihi gözetildiğinde davacıların tamamı için hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları ayrı ayrı fazladır.O halde, temyiz eden davalıların bunu amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan ... yararına takdir edilen 1.350.00TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 07/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.