Mahkemesi: Alaşehir 1.Asliye Hukuk İş MahkemesiTarih: 14.06.2006No: 283-189Davacı, davalı işveren nezdinde 20.06.1998-31.05.2004 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava nitelikçe davacının davalı işyerinde 20.06.1998-31.05.2004 tarihleri arasında geçen hizmetinin tesbitine yöneliktir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda bordro tanığı M.G. 1998 yılı Ocak ayında işe girdiğini söylemiş olmasına karşın davacının kendisinden 10 ay sonra ekim ayında işe girdiğini bildirmiştir.Diğer tanıklar ise bordro tanığı olmadığı gibi ifadeleri bu tanık beyanı ile çelişkilidir.Öte yandan dava dosyasına davalı şirket tarafından sunulduğu iddia edilen ve ücret ödeme belgeleri ile tanıklara ait şahsi bilgilerin bulunduğu anlaşılan evrak dosya ekinde bulunamamıştır.Mahkemece yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği göz önüne alınarak davacının ihtilaflı dönemde davalıya ait işyerinde çalışıp çalışmadığının bordro tanıkları E.K., B. G., T.K. ve zabıta marifetiyle tesbit edilecek komşu işyeri tanıkları dinlenmek suretiyle çelişkiyi gidermek, ayrıca dosyaya getirtilen ve kalemde muhafaza altında bulunduğu anlaşılan işyeri dosyasındaki ücret ödeme belgelerinde imza olup olmadığı araştırılıp, davacıya ihtilaflı dönemde ücret ödemesi yapılıp yapılmadığı hususunu tesbit etmek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A.Ltd. Şti'ye iadesine, 07.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.