Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9212 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 10411 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Gerede İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/03/2005NUMARASI: 80-24Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu mahcuz bakliyat, borçlunun huzurunda, tezgahının bulunduğu panayırda 18.9.2004 tarihinde haczedilmiştir. İİK.’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla, davalı alacaklı yararınadır. Davacı 3.kişinin yasal karinenin aksini kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekir.Davacı baba, haciz mahalli olan panayırdaki reyonun kendisine ait olduğunu, borçlu oğlunun bu işyeri ile bir ilgisinin olmadığını ileri sürmüş ise de, hacizli mallar yönünden yasal karinenin aksini ispat için ibraz ettiği irsaliyeli fatura, takip tarihinden sonra, hacizden bir gün önceki tarihli olup mülkiyeti ispata yeterli belge niteliğinde değildir. Diğer güçlü delillerle desteklenmeyen vergi kaydı ve haciz tarihi ile aynı tarihi içeren pazar yeri makbuzu da hacizli malın davacıya aidiyetini kanıtlamaz. Bu durumda hacizli tüm mallar yönünden ispat edilemeyen davanın reddi yerine kısmen kabulü usul ve yasaya aykırıdır.Hal böyle olunca, kanıtlanmayan davanın tümüyle reddi yerine yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı(Alacaklı)ya iadesine,28.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.