Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava davacının iş kazası sonucu beden güç kaybına uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının maddi zararının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise, işyeri kayıtlarından giderek ücret tediye bordrolarından saptanacağı, bordrolardan tesbit edilememesi durumunda ise işçinin yaşı, kıdemi, meslek durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalıya ait aydınlatma armatörleri imalat ve satışı işyerinde çalışırken geçirdiği iş kazasında % 16,2 oranında malul kaldığı, davacı ile birlikte çalışan ve tanık olarak dinlenen kişilerin davacının demirhanede ustabaşı olarak çalıştığını ve olay tarihinde davacıya aylık net 300.- YTL ücret ödenip öğle yemeği verildiğini bildirdikleri, işverence ibraz edilen ücret bordrolarının asgari ücretten düzenlendiği ve bordrolarda davacının adı ve imzasının bulunduğu, davacının ücret bordrolarındaki imzasına itiraz etmesi üzerine yapılan imza incelemesi sonucu anılan imzaların kendisine ait olduğunun tesbit edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının olay tarihinde asgari ücretle çalıştığı ve öğle yemeği aldığı dikkate alınarak ve günlük öğle yemeği bedeli Lokantacılar Odasından sorularak belirlenecek ücretin esas alındığı hesap raporunun hüküm kurulurken dikkate alınması gerekirken, İstanbul Ticaret Odası tarafından bildirilen emsal işçi ücreti esas alınmak suretiyle yapılan hesaplama hükme dayanak tutulmak suretiyle sonuca gidilmiş olması isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; davacının olay tarihindeki ücretinin asgari ücret olduğu ve öğle yemeği verildiğinin kabulüyle hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan ücret artışları da gözönünde tutularak bu ücret üzerinden hesap raporu alınarak, SSK'ca bağlanan aylığın en son peşin sermaye değeri düşülerek, davacı için 20.4.2006 tarihli ilk kararda belirlenen maddi tazminat miktarını geçmeyecek şekilde tazminata hükmetmektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.