Mahkemesi: Ankara 1.İş MahkemesiTarih: 21.06.2006No: 1048-240Davacı, davalı işveren nezdinde 01.09.1997-01.08.2002 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 01.09.1997 ile 01.08.2002 tarihleri arasında davalı bakanlığa ait Olgunlaşma Enstitüsünde usta öğretici sıfatıyla hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.Mahkemece işverence sunulan bordrolara göre davacının Part-Time çalıştığı kabul edilerek 01.05.2001 ile 01.08.2002 tarihleri arasındaki kuruma bildirilen 324 gün dışında, 01.02.1999–30.04.2001 tarihleri arasında 450 gün sigortalı sayılması gereken çalışmasının bulunduğunun tespitine karar verilmiş ve bu karar taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere göre davalıların tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verildi. Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Somut olayda davacıya 15.09.1998 ile 25.12.1998 tarihleri arasında sırma nakış işleme atölyesinde üretilen işler için öğrenci olarak ücret ödendiği, anlaşılmaktadır. Davacının dosya içerisindeki 01.09.1995 tarihli diplomasına göre Yozgat Kız Meslek Lisesi nakış bölümünden mezun olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da davacının üç yıl sonra davalı işyerinde nakış öğrencisi olarak eğitim almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu açıktır. İşverence sunulan ücret tahakkuk bordrolarının da aynı dönemde SSK Başkanlığına bildirilen sürelerle uyumlu olmadığı, ücret tahakkuk bordrolarındaki çalışmaların kuruma bildirilenlerden az olduğu giderek imzasız bordrolardaki çalışma süresinin gerçeği yansıtmadığı ortadadır. Kaldı ki iş yerinde öğretmen ve müdür olarak çalıştıkları ihtilaflı olmayan tanıklarda davacının sözleşmeli personel olarak nakış bölümü sırma atölyesinde geçen çalışmalarının sürekli olduğunu doğrulamışlardır. Bu duruma göre davacının 15.09.1998 tarihinden itibaren 01.08.2002 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığı, bu çalışmalarının kesintisiz ve tam gün esasına dayalı olduğu açıktır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle 15.09.1998 ile 01.08.2002 tarihleri arasında kalan döneme yönelik davanın kabulüne karar vermek gerekirken, iş yerinde geçen çalışmaların part-time olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.