Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9129 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11393 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi: Ankara 7.İş MahkemesiTarih: 31.05.2006No: 299-213Davacı, çalışma gücünün 3/2'sini yitirdiğinden malüllük aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, nitelikçe çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiğinin tespiti ile malullük aylığı bağlanması gerektiğinin saptanması ve kurumun sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 1479 sayılı yasanın 28 ve 56. maddeleridir. Anılar 28. maddeye göre; sigortalıya malullük sigortasından yardımın yapılabilmesi için, malullüğü gerektirecek derecede hastalık ve arızanın sigortalılığın başladığı tarihte bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, davacının, malullük sigortasının sağladığı yardımlardan yararlanabilmesi için, malul sayılacak derecede hastalık veya arızanın sigortalı olarak çalıştığı sırada meydana gelmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır. Öte yandan, malullük halinin tespitinde, yukarıda sözü geçen yasanın 56. maddesinin öngördüğü prosedüre uyulması gerektiği ortadadır. Oysa mahkemece, hastalığın ve arızanın oluş tarihi ile hastalığı belirleyen rapor yönünden açıklanan doğrultuda işlem yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; davacının, Kurumun 2/3 oranında çalışma gücünü kaybetmediğine ilişkin vermiş olduğu karara, dava açmak suretiyle itiraz ettiği göz önünde tutularak 1479 sayılı yasanın 56/5.maddesinde öngörülen prosedür uyarınca ve davacı 04.11.2004 tarihinde öldüğünden mevcut sağlık raporları ve belgelere göre sigortalılığının başladığı 17.02.1987 tarihinde malullüğü gerektirecek derecede hastalık ve arızanın bulunup bulunmadığı ve 07.08.2002 maluliyet aylığı talep tarihinde çalışma gücünü 2/3 oranında kaybedip kaybetmediğine ilişkin olarak sosyal sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulundan rapor almak, alınan rapora itiraz edilmesi halinde Adli Tıp Meclisinden itirazın değerlendirilmesini sağlamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.