MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalılardan işverene ait işyerinde aylık net 850.00.TL. ücretle aralıksız geçen çalışmaların tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, davacının davalı işyerinde 01.09.2008-25.09.2009 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.Uyuşmazlık nitelikçe 506 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklanan davalı işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitine ilişkindir. Bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, işin niteliği, sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir ise de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve uyuşmazlık konusu dönemi kapsar biçimde çalışmaları işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinin güvenlik hizmetleri şirketi olduğu, davacının bu işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığının iddia edildiği, davacıya ait hizmet cetvelinde 20.08.2008-02.09.2008 tarihleri arasında dava dışı işyeri tarafından, 25.09.2008-28.09.2009 tarihleri arasında davalı işyeri tarafından kesintisiz hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerince bildirim yapılan döneme ilişkin dönem bordrolarının getirtildiği, davacı ve davalı tanıkları ile getirtilen dönemlerdeki bordro tanıklarının beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, nizalı döneme ilişkin dönem bordro tanıkları dinlenmeden ve kabule göre de davacının başka işyeri çalışması dışlanmadan hüküm kurulması hatalı olmuştur.Yapılacak iş; davacının “Güvenlik Görevlisi” olarak çalışmasına yönelik var ise Emniyet Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde kayıtlı bilgi ve belgeleri getirtmek, ilgili kurumdan tespiti istenen döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirtmek, bu bordrolarda çalışması bulunan tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, ... ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle ihtilaflı dönemde davacının davalı işyerlerinde geçen çalışmasını, kesintisiz olup olmadığını tereddüte yer vermeyecek şekilde belirleyip davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerektiğinde araştırma genişletilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Bengi Grup Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd.Şti.'ne iadesine, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.