Mahkemesi : Çorum İş MahkemesiTarih : 26.9.2006No : 2825-1909Davacı ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının sattığı ürün bedelinden tevkifat yolu ile ilk Bağ-Kur prim kesintisi yapılan tarihi takibeden aybaşından itibaren 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davacının 1.5.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade(hak) ehliyeti ölümle sona erer. M.K.'nun 27/1. maddesi gereğince dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Davaya ölen kişi adına devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçılarıda ilgilendiren daha açık bir anlatımla mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara ölen tarafın mirasçıları tarafından devam edilir. Diğer yandan Borçlar Kanunun 35/1. ve 397/1. maddesi gereğince müvekkilin sağlığında düzenlediği vekaletname ile yetkili kıldığı avukat müvekkilinin dava açıldıktan sonra ölmesi halinde ölüm ile vekalet ilişkisi son bulacağından ölen kişi adına davaya devam edemez. Bu halde mahkemenin ölen müvekkilin mirasçılarını mirasçılık belgesi ile tesbit ettirerek mirasçıları duruşmaya davet ettirmesi gerekir.Somut olayda zabıtaca yapılan 28.8.2006 tarihli araştırmada davacının 19.8.2006 tarihinde öldüğünün bildirildiği, kararın ise 29.06.2006 tarihinde verildiği görülmektedir.Yapılacak iş; davacının ölüm tarihini tartışmaya yol açmayacak biçimde tesbit edip çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 30.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.